Kırışıklık tedavisinde artık ameliyata gerek kalmadı!

inter geomed arayın +90 (535) 844 27 55

2020’nin en çok tercih edilen estetik ameliyatlarında yüz gerdirme yüzde 69’luk payıyla öne çıkıyor. Yüzde yaşlanma belirtileri kişilerin ameliyat kararında belirleyici olurken, uzmanlar ise doğal çözümlerden yana. Yeni teknoloji tedavi yöntemleriyle kırışıklık tedavisi için ameliyata gerek kalmadı. Ciltteki kayıpları gidermeye yönelik yapılan kırışıklık tedavileri, hem doğal hem de sağlıklı sonuçlar almasını sağlıyor.

üzdeki yaşlılık belirtileri, estetik operasyonlara yönelimin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Amerikan Yüz Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Akademisi’nin (AAFPRS) verilerine göre, yüz gerdirme ameliyatları yüzde 69 ile 2020 yılında en çok talep gören estetik ameliyatlar arasında, burun estetiklerinden sonra ikinci sırada yer alıyor. Uzmanlar ise ameliyatlarla elde edilen görünümün uzun vadede doğallıktan uzaklaştığına dikkat çekiyor.

Kişiye özel botoks uygulamalarıyla kırışıklık başta olmak üzere yüz bölgesindeki yaşlılık belirtilerinin bıçak altına yatmadan giderilebileceğini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, “Ciltteki elastikiyet ve kolajen kaybı veya mimik çizgileri kırışıklık oluşumunun sebeplerindendir. Seneler boyunca istem dışı kasılan kaslar, kolajen dokusuna zarar verir ve mimik çizgileri yerleşik kırışıklıklara dönüşür. Bu noktada ciltteki kayıpları gidermeye yönelik yapılan kırışıklık tedavileri, hem doğal hem de sağlıklı sonuçlar alınmasını sağlar” dedi.

SARKIK VE ÇÖKÜK BÖLGELER İÇİN DOLGU MADDELERİ KULLANILIYOR

Kırışıklık tedavisinde kullanılan yöntemleri paylaşan Dr. Ulusal, “İlerleyen yaşla birlikte yüz bölgesinin özellikle bazı bölgelerinde sarkma ve çökmelerin meydana geldiğini görüyoruz. Dolgu maddeleri, sarkık ve çökük görünümlü şakak, yanak ve çene bölgelerine uygulanarak hem ciltteki elastin ve kolajen üretimini artırmayı hem de canlı, parlak ve pürüzsüz bir cilt görünümüne ulaşmayı kolaylaştırıyor. Ayrıca somon balığından elde edilen polinükleotidlerden oluşan ve cildin yenilenmesini ve yeniden yapılandırılmasını sağlayan Somon DNA aşısı ile cildin vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanmasını, bozulmuş kan dolaşımının düzeltilmesini ve azalan destek dokuların yerine konmasını sağlayan yüz mezoterapisi de etkili diğer uygulamalar arasında yer alıyor” diye konuştu.

FİBROBLAST AMELİYATSIZ YÜZ GERME ETKİSİ YARATIYOR

Cildin canlılığını yitirmesindeki temel sebeplerden birinin ciltteki iyileşmenin ve yenilenmenin anahtarı olan, fibrocell olarak da bilinen fibroblast (bağ dokunun temel hücreleri) hücrelerinin yaşla birlikte azalması olduğunu söyledi. Dr. Ulusal, ameliyatsız yüz germe olarak bilinen Fibroblast tedavisine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Bu tedavi, yüz gençleştirme ve yüz yenileme uygulamalarında sıkça başvurulan bir yöntemdir ve ciltteki lekelerin giderilmesinde de etkilidir. Uygulama, kulak arkasından lokal anestezi yöntemi ile alınan ufak bir deri parçası ile kişinin kendi dokusundaki fibroblastların ve yine kişiden alınan kanın laboratuvar ortamında ayrıştırılıp çoğaltılması ve cilde enjekte edilmesine dayanır. Böylece doğal yollarla kişinin doğal güzelliği kolayca geri kazandırılabilir.”

ÖNLEYİCİ BOTOKS HENÜZ KIRIŞIKLIK YOKKEN UYGULANIYOR

Son zamanlarda yaşlanan cildi koruma altına alan önleyici botoks uygulamasının da sıkça tercih edildiğini söyleyen Dr. Ulusal, “Erken yaşta başlanılan botoks uygulamaları kırışıklıkların önlenmesi için yapılan tedavilerde büyük bir avantaj sağlıyor. 20’li yaşlarda yapılmaya başlanan botoks uygulamaları sayesinde ciltte kırışıklıklar henüz yokken önlem alınmış oluyor ve yüz pürüzsüz olarak koruma altına alınıyor. Bu uygulama türünü tercih eden kişilerin yüzlerinde yaşlanma belirtileri olmaması nedeniyle, sıklıkla kullandıkları ve kırışıklıkların oluşmasına neden olan yüz kaslarının hareketlerini kısıtlamaya yönelik minimal dozlarda uygulama yapılıyor. Ameliyatsız olarak uygulanan bir işlem olan önleyici botoks uygulamasında kişinin yüzünde bir donukluk veya mimik kaybı da oluşturmuyor” ifadelerini kullandı.

CİLT KALİTESİNİ BÜTÜNSEL BİR YAKLAŞIM İLE İYİLEŞTİRMEK MÜMKÜN

Dr. Hande Ulusal, ciltteki gençleşmenin uzun süre kalıcı olması için yaşlanmayı tetikleyen faktörleri ortadan kaldırmaya yönelik bütünsel bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini ifade etti:
“Hastaya yapılacak dolgu işlemini hastanın doku kalitesi belirler. Dolgu uygulamalarından en sağlıklı sonucu almak ise sadece hastanın dile getirdiği soruna yönelik işlem yapmaya değil sorunun temelinde ne olduğunu saptayarak gerekli desteği vermeye bağlıdır. Yani bütünsel bir yaklaşım benimsemek gerekir. Bu kapsamda geliştirdiğimiz ve Sihirli Dokunuş olarak adlandırdığımız Magic Touch yöntemi ile 45 yaş altı için Princess Touch ve 45 yaş üstü için Queen Touch olmak üzere iki ayrı yaklaşım benimsiyoruz. Cildin nelere ihtiyacı olduğunu belirliyor, hastanın kusurlarını kapatmaktan ziyade cilt kalitesini düzeltecek uygulamalardan hastaya özel bir kombinasyon oluşturuyoruz. Böylece sorunu değil, onu tetikleyen faktörleri ortadan kaldırarak ciltteki gençleşmenin uzun süre kalıcı olmasını sağlıyoruz.”

Translate